Pazartesi, Eylül 10

Gün: 3 Siros



Bu sabah yine her zamanki gibi erken uyandım. Hava biraz soğuk olduğu için kaloriferi yaktım. İnternette mailler, haber sayfaları ve hava raporunu takiben, daha öncede denediğim ama arkasını getiremediğim internette blog sitesini hazırlamaya karar verdim. Bakalım bu sefer başarılı olabilecek miyim?
Biraz alışveriş ve herkesin uyanmasını müteakip hızlı bir kahvaltının ardından Vasilis ile buluşup kiraladığı araba ile gümrük işinin kalanını bitirmek üzere Ermopolis’e gittik. Arzu ve Dilek alışveriş yaparlarken biz de tam 1,5 saatte gümrük işini btirebildik. Ancak güzel olan haber ise Orhan ve Dilek’i transit log’dan sildirmek için tekrar uğraşmayacak oluşumuz... Daha sonra Arzu’larla buluşup bir antikacı dükkanı gezip, hükümet binasının bulunduğu meydanda birer tost ve kahve ısmarladık. Dönüş yolunda bir marin mağazaya uğradık bazı şeyler almamıza rağmen asıl Halil arkadaşımın istediği halat tutacaklarını bulamadık. Daha sonra tekneye dönüp uzun uzun dinlendik.
Bu akşam Vasilis’in arkadaşları Yankos (John) ve Sue Krinos ile buluşacağız. Onları 2000 yılında yaptığımız seyahatten de tanıyoruz. Dağların tepesinde harika eski bir evleri var. Ev’in bahçesi oldukça büyük ve içerisinde ayrıca 2 katlı ve tek katlı olmak üzere hizmetli ve misafir evleri daha var. Şahane manzara karşısında içkilerimizi yudumlarken çalan müziğin sözlerinin Türkçe olduğunu farkettik. Ancak bu şarkıyı bilmiyoruz ve tek kelime ile muhteşem. Meğerse (detayını bilemiyorum) Political Cousine isimli ve kısmen Türkiyede geçen bir film’in müzkleri imiş. Şarkının adı Baharat, tarçın ve buse söyleyen de Evanthia Reboutsika... Daha sonra Sevgili Yankos bize bu CD’yi ve bazı karşık şarkıları içeren bir CD hazırladı.
Saat 09:00 gibi tekrar şehre indik ve çok güzel bir tavernada bu sefer ben ve Vasilis arkadaşlarımızı misafir ettik. Tam arabalarımıza döndüğümüzde kıyıda karanlıkta 20-22 mt boyunda son derece komik bir tekne gördük. Teknenin adı Feel of fools ve bayrağı Amsterdam Hollanda... Teknenin başına denizkısı yerine çatal kaşık, orta güverteye onlarca uzun süpürge, Arka üst güverteye bir gecekondu ev ve çok daha komik ve enteresan şeyler ile doldurmuşlar. Örneğin direklerin tepesinde ağaçlar koymuşlar. Tam incelerken uzun yapma kulaklar takmış bir ve kendisi gibi son derece kıyafetler içerinde geminin kızlı erkekli genç mürettebaı geldi. Ortalık cümbüş yerine döndü ve öğrendik ki bu hafta sonu komedi gösterisi yapadcak tiyatrocu gençler imşler. Gösterilerini direkt teknenin önünde yapıyorlarmış.

Hiç yorum yok: